Aftlar - Pamukçuk
Aftlar - Pamukçuk Nedir?
Bukkal mukoza, 50-60 cm2 alanı kapsayan, yanakların, dudakların ve tüm ağız boşluğunun iç astarıdır.
Bu mukoza ağız ülserlerinin ortaya çıkmasıyla zarar görebilir. Ağız ülserleri (oral aft veya aftöz ülserler olarak adlandırılır) ağızda, ağrılı, içi sıvı dolu kabarcıklarla kendini gösteren, çeşitli boyutlarda açık ülserler veya yaralardır. Pamukçuk olarak da adlandırılırlar.
Toplumda çok sık rastlanmaktadır; insanların yaklaşık %80’inin 30 yaşından önce bir oral aftöz ülser lezyonu geçirdiği tahmin edilmektedir (Ranganath ve Pai, 2016).
En yaygın ağız ülseri türü, çapı 1 cm'den küçük olan, tek başına veya gruplar halinde görülebilen ancak her zaman yüzeyde görünebilen, iyileşmesi 6 ila 14 gün süren ve tekrarlayan "küçük aftöz ülser" dir. Bazen her 3-4 ayda bir tekrarlayabilir.
Ağız ülserleri beyaz veya sarı renktedir ve etrafı parlak kırmızı bir alanla çevrilidir. Habis olmayan bir kökene sahip olup, iyileşmesi, dokunun yenilenmesi ile olur.
Bu lezyonlar kendi kendine iyileşirken bile çok ağrılı olabilecekleri için, her durumda, iyileşmelerini hızlandırmak günlük yaşam konforu açısından çok önemlidir.
Ağız Ülserlerinin Oluşma Nedeni Nedir?
Toplumda çok yaygın görülür. Olası bazı nedenler şöyle sıralanabilir;
Enfeksiyöz ajanlar: Bakteriler (tüberküloz) Mantarlar (kandidiyazis) Virüsler (herpes, suçiçeği) Bazı ilaçlar: Antibiyotikler Bazı kemoterapi ajanları Antiepileptikler Diüretikler Antiinflamatuarlar Kostik maddeler: Fiziksel ajanlar (ısı) Kimyasal ajanlar (kimyasallar) |
Travmalar: Ortodonti Mekanik faktörler: Protez İmplantlar Bağışıklık sistemi bozuklukları: Tümörler Liken planus Behçet hastalığı |
Diğer faktörler: Duygusal stres Belirli vitamin ve minerallerin eksikliği (özellikle demir, folik asit ve B12 vitamini) Hormonal değişiklikler Gıda alerjileri |
Hangi durumlarda tehikeli olabilir?
Aşağıdaki durumlar ile karşılaşılırsa daha dikkatli olunmalı ve mutlaka altında yatan sebep iyi teşhis edilmelidir:
- Ülserin çapı 1 cm'den büyükse.
- Şiddetli ağrıya ve hatta disfoni (sesin kalitesinde bozkluk) veya disfaljiye (yutma güçlüğü) neden oluyorsa.
- Hafta veya daha uzun süredir devam ediyorsa.
- İyileştikten sonra yara izi bırakmışsa.
Ağız ülserlerinin tedavisi nasıl olmalıdır?
Ağız ülseri ortaya çıktığında alınacak en önemli önlem, altta yatan neden biliniyorsa ve tedavisi mümkünse, tedavi etmek olmalıdır.
Bununla beraber, süreç çok ağrılı geçeceğinden, alınacak ikinci önlem, semptomları hafifletmektir:
- Ağzı ve dişleri temizlemek semptomları hafifletebilir
- Ağız ülseri iyileşene kadar acı veya baharatlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
Ayrıca uygulamada hyaluronik asidin etkilenen mukozaya dışarıdan uygulanmasının ağız ülserlerinin iyileşmesinde, kilink çalışmalarda çok iyi sonuçlar elde edildiği bildirilmiştir. Gengigel Forte Oral Gel kullanımının, aftın iyileşme sürecini hızlandırdığı, yeni aftların oluşmasını engellediği ve uygulama süresince ağrıyı azalltığı, yaşam kalitesini arttırdığı ortaya konmuştur.
Gengigel Nasıl Etki Eder?
Gengigel’in içeriğinde sağlıklı dişeti dokusundakine benzer Yüksek Moleküler Ağırlıklı Hyaluronik Asit bulunur. Ayrıca ürünün dokuda daha uzun süre kalmasına destek olacak Kolin Alfoskerat maddesi ile zenginleştirilmiştir.
Kısaca Gengigel;
- Nedeni ne olursa olsun, her türlü ağız içi yaraların iyileşmesinde kullanılır.
- Ağız mukozasını korur.
- Dokuyu hızla onarır.
- Dokunun nemli kalmasını sağılar.
- Yara üzerinde film tabaka oluşturduğından spontan ağrıyı azaltır.
Hangi Gengigel’i kullanmalıyım?
Gengigel Forte Oral Gel, tüpün ucundaki uygulama kanülü sayesinde, yaralı bölgeye elinizi değmeden kolaylıkla ulaşmanızı sağlar ve yara üzerinde bariyer bir film tabaka oluşturarak, lezyonu dış iritanlardan korur. Ağrının hızla giderilmesine yardımcı olur.
Yaranız Yaygın ve ulaşılması zor bölgelerde ise kullanım tercihinize göre 2 üründen birini seçebilirsiniz.
Ortodontik tel kullanımına bağlı oluşan ağız içi yaralarda Gengigel Teen’i kullanabilirsiniz.
Formülünde yer alan ksilitol sayesinde diş çürümesine ve kan şeker seviyesinde değişmeye sebep olmaz.
Diyabetik hastalarda, yaşlılarda, gebelerde, özel tedavi gerektiren hasta gruplarında güvenle kullanılabilir.